19 Ağustos 2011 Cuma

Üreten kadın aynaya yansıyor

- Hazırladığınız program, içerik olarak medyada yer alan diğer kadın programlarına benzemiyor. Bu programı yaparken neyi amaçladınız?

-Evet tespitiniz çok doğru. Diğer kadın programları daha çok ev kadınına yönelik ve magazinel programlar. Kadın, onlar için pop kültürü içerisinde bir malzeme. Anadolu'daki görünmeyen, kendi çabasıyla bir şeyler başarmış kadınlar doğrusu onları pek fazla ilgilendirmiyor. Böyle programların yapılmasına televizyonlar izin vermiyor; çünkü reyting kaygısı var.

-Bu farklı bakış açısına sizi iten nedir?

-Bir kere bizim çalışma hayatında gördüğümüz kadınlar çoğu belli bir sınıfta ve çerçevede yaşayan, genellikle yurtdışı eğitimi almış kadınlar. Babalarının veya kocalarının ismiyle ciddi bir finansa sahipler ve bununla iş hayatına atılmışlar. Bunların dışındaki kadınlar ise görünmez kadınlar. Onların ürettikleri toplumda ve ekonomide görünür durumda değil ve nasıl yaşadıkları bilinmiyor. Ben onların görülmeyen bu öykülerinin görünür kılınmasını istiyorum. O yüzden böyle bir program yaptım. Bu program, Türkiye'deki bütün kadınların kendilerinden bir şeyler bulabilecekleri bir program.

-Sizin programınızın öznesi durumunda olan bu görünmeyen, çoğu kırsal kesimde yaşayan girişimci kadınların ortak özellikleri neler?

-Bir kere bu girişimci kadınların kendine güveni var ve bu güveni ve girişimcilik ruhunu kolay kazanmamışlar. Hepsinin hikayesinde kendini engelleyen bir erkek veya kendini destekleyen bir baba var. Bu kadınların eşleri önce onları engellemeye çalışmış; ama kadın başarınca da onunla birlikte olmuş. Kadınlar genellikle geleneksel işleri yapsalar da, içlerinde geleneksel olmayan işler yapanlar da var. Kaportacılık, mermercilik gibi...

-Erkekler neden engelliyorlar kadınları?

-Çünkü erkekler, kadının geleneksel rolünü değiştirmesinden korkuyorlar. Kadınlar çok yenilikçi ve müthiş bir cesaretle hayatı göğüslüyor. Erkekler bu kadar cesur değil, kendilerine bu kadar güvenmiyorlar. Roller değişirse, değişmeden sonra kadınların kendilerine maddi-manevi güvenleri arttığı için kendilerinin gelişmediklerini fark etmelerinden korkuyorlar. Bunun yanında bizi beğenmezler korkusu da var tabii. Çok zor olmakla beraber kadınlar hem geleneksel rolü devam ettiriyorlar, hem de modernleşiyorlar. Erkekler bu konuda o kadar başarılı değiller. Eğer modern rolü benimserlerse, eşlerine yardım etmek, onu desteklemek, onunla birlikte hayata devam etmek durumundalar. Bu da onların işine pek gelmiyor.

- Peki erkek, modern rolü benimserse kadın-erkek ilişkilerinde neler değişecek?

-O zaman aile çok daha çabuk maddi ve manevi güce ulaşıyor. Bunu yapan erkekler vardı. Örneğin Karadeniz'de Nihat usta ve eşi on yıldır köftecilik yapıyor ve beraber çok şey başarmışlar. Hem de karısına saygısı artmış. Çünkü karısı da üretiyor ve birçok ortak konuları var. Öbür türlü evde kapalı kalmış bir kadınla işten dönmüş bir erkeğin birbirini anlaması hemen hemen imkansız. Kadın, onun dışarıda nasıl zorluk çektiğini anlamıyor ve kendisine özel bir ilgi bekliyor. Erkek de kadını anlamıyor; "Yan gelip yatıyorsun. Ev kadınlığında ne var ki?" diyor. Birbirlerine karşı düşmanca duygular geliştiriyorlar. Bir de kadın üretmek istiyor. Çünkü evde sadece anne olarak saygı görmüyor. İçi boş bir laf; "Anne olan kadın değerlidir." Toplumdaki erkekler sadece kendilerinin eşi olan ve kendi çocuklarının annesi olan kadına değer vermiyor ve ciddiye almıyorlar. O yüzden de kadın ciddiye alınmak için bir şeyler yapmak istiyor.

-Bu program kadınlara ve erkeklere neler kazandıracak sizce?

-Biz bu programı köylü olsun kentli olsun "girişimci kadın" üzerine kurduk. Bu örnekleri diğer insanlara göstermek istedik. Çünkü kadın erkek fark etmez, bu alanda örneğe ihtiyacımız var. Kadınların kendilerine güvenleri çok az ve toplum bu güveni yok edici tarzda davranıyor. Kadınlar bu programı gördüklerinde başarıyı duyabiliyorlar ve "Ben neden yapamayayım?" diye kendi kendilerine soruyorlar. Amacımız kadını motive etmek, girişimciliğe sevk etmek. Erkekler açısından baktığımızda ise, onlar bu iyi örnekleri gördüklerinde "Bu da olabilirmiş." duygusunu ediniyorlar. Kadınlar konusunda sahip oldukları önyargıyı ve korkuyu yenebiliyorlar.