7 Mart 2011 Pazartesi

Kadın sömürü ağında

Maddi çıkar uğruna bütün değerlerin altüst edildiği günümüzde, en değerli varlıklar bile istismar edilmekten kurtulamıyor.


Günümüz insanının, para kazanma amacıyla istismar ettiği en önemli varlıklardan birisi de kadın. Kadın, günümüzde tezgahtarlıktan reklamcılığa kadar birçok alanda cazibe unsuru olarak kullanılıyor. İnsan unsurunun bir yarısı olan kadının özellikle ticaret dünyası tarafından reklam unsuru olarak kullanılması tepkilere sebep oluyor.

Uluslararası İzmir Fuarı'nda yeni ürünlerini sergilemek isteyen bazı firmaların tanıttığı ürünlerin yanında yarı çıplak kıyafetli kadın mankenleri de teşhir etmesi fuarı gezen vatandaşların tepkisine sebep oluyor. Vatandaşlar "Ailemizle birlikte fuarı gezmeye geldiğimize pişman olduk. Hemen her ürünün yanında açık kıyafetli bir bayan bulunuyor. Gönül rahatlığıyla fuarı gezemiyoruz. Yeni çıkan bir otomobille üzerindeki açık kıyafetli bayanın ne alakası var ki?" diyerek tepkilerini dile getirdiler.

Kadının bir reklam aracı olarak sömürülmesinin çok üzücü ve haysiyet kırıcı bir olay olduğunu belirten İzmir'deki Türk Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Sevgi Özküzne, son yıllarda artık kadınla beraber çocukların da reklam unsuru olarak kullanıldığını, dernek olarak aslında bütün insanların belirli çıkarlara alet edilerek kullanılmasına karşı olduklarını söyledi.

Kadının manevi değerlerine sahip çıkması gerektiğini ifade eden Özküzne, "Dinimizin, Cenneti ayakları altına serdiği kadının durumu bugün hiç de iç açıcı değildir. Kadınımız, dinî ve millî şuura ne zaman yaklaşırsa, kendine ne zaman saygılı olursa ve ne zaman utanma duygusuna sahip olursa, işte o zaman gerçek değerine ulaşır. Kadın, mücevherlerini saklamada gösterdiği hassasiyetten daha fazla hassasiyeti iffetini koruma hususunda göstermelidir" dedi.

Kadının açılıp saçılmasında ve reklam unsuru olarak kullanılmasında en önemli rolü medyanın üstlendiğini belirten Sevgi Özküzne, "Kimi para kazanmak için, kimi de dış unsurların direktifleriyle hareket eden bazı basın ve yayın kuruluşları bu konuyu çok istismar ediyorlar. Örtünmek kötü ve utanılacak birşey değil. Medya artık, örtünmeyi utanılacak birşey olarak göstermekten vazgeçsin" diye konuştu.

Dokuz Eylül Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Zerrin Toprak da, kadının reklam aracı olarak istismar edilmesine karşı çıktığını belirterek toplumsal değerlere sahip çıkılması gerektiğini söyledi. İyi bir ürünü reklam ederken ille de bir kadın manken kullanmaya gerek olmadığını, iyi ürünün kendisini zaten normal olarak kabul ettirdiğini ifade eden Toprak, bugünkü Türk Medeni Kanunu'nda, kadının sahip olması gereken hakları tam olarak elde edemediğini de sözlerine ekledi.

Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Rıza Savaş, kadının günümüzdeki bulunduğu durumla, cahiliyedeki (İslam öncesi) durumunun benzerlik arzettiğini, o devirdeki kötülüklerin günümüzde de yaşandığını söyledi. İslamiyet'in kadını toplumun şerefli bir üyesi olarak kabul edip, layık olduğu müstesna mevkiine çıkardığını belirten Yrd. Doç. Dr. Savaş, "Bugün İslam, kadını eşya gibi görüyor diyerek İslam'a saldıran ve İslam'ı gericilik olarak algılayan zihniyet, kadını çeşitli sahalarda bir eşya gibi kullanmaktadır" dedi.

Kendine çağdaş sıfatını yakıştıran bazı derneklerin, her fırsatta kadının erkekle eşit olmadığı (!) gerekçesiyle İslam'a saldırmaktan geri durmadıklarını hatırlatan Savaş, kadının günümüzde bu denli istismar edilmesi karşısında sözkonusu derneklerin suskun kalmalarının bir çifte standart olduğunu söyledi.

Kadın konusunda İslam düşmanlarının ileri sürdüğü iddiaların birer safsatadan ibaret olduğunu ve bu iddialara yüzlerce kez cevap verildiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Rıza Savaş, Hz. Peygamber (s.a.v.) de hanımlarına çok yumuşak davrandığını ve ashabına kadın haklarına riayet edilmesi hususunda birçok emir ve tavsiyelerde bulunduğunu kaydetti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder