Türkiye'de kadının yaşamının iyileştirilmesine yönelik çalışmalar 19. yüzyılda başlar. O dönemde çıkan dergilerde yer alan kadınlara ait yazılar bunun en güçlü kanıtı. 1975 yılında yapılan ilk kadın konferansı ve onu izleyen konferanslar uluslararası platformda ülkeleri kadın politikalarını gözden geçirmeye zorladı. Kadınlar lehine, Türkiye'nin de taraf olduğu pek çok sözleşme imzalandı; ancak eğitim, sağlık ve istihdam gibi çok temel göstergelere bakıldığında bugün bile istenilen düzeye erişilemediği görülüyor.
Kadınların yaşam kalitesini artırmak, yasalarda kadın–erkek eşitliğini sağlamak, kadınların gelişmelerine yönelik eğitim programlarını yaygınlaştırmak ve okur–yazarlık oranını yükseltmek için çalışan sivil toplum örgütleri, seminer ve ücretsiz kurslarla kadınları bilinçlendirmeye gayret ediyorlar.
Kadın için destek oluşturma grubu
Anne Çocuk Eğitim Vakfı, İstanbul Barosu Kadın Hakları Komisyonu, Kadın Eserleri Kütüphanesi gibi kurumların da arasında olduğu 11 sivil toplum kuruluşunun 1995 yılında biraraya gelerek oluşturdukları 'Kadın İçin Destek Oluşturma Grubu(KİDOG), kadınların eğitim, sağlık ve hukuksal sorunlarını gidermek için çalışıyor.
Üniversitelerde kadın
Çeşitli üniversitelerin bünyesinde yer alan Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalları, tarih, sosyoloji, hukuk, tıp, siyaset bilimi, iletişim ve sanat gibi konularda kadın duyarlılığını yansıtmayı amaçlayan çalışmalar yapıyorlar. Bünyesindeki kadın akademisyenlerin sayısı, kadın konularında yapılan ders, akademik araştırma ve seminer çalışmaları açısından Ankara Üniversitesi Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı'nın farklı ve öncü bir konuma sahip olduğunu belirtmek gerekir. Üniversite bünyesindeki Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KASAUM) nin hedefleri arasında, kadın sorunlarına karşı duyarlılık geliştirmek, kadınlarla ilgili konularda bülten, dergi ve kitaplar yayınlamak, kadınlar için özel yetiştin eğitim ve güçlendirme programları düzenlemek gibi etkinlikler yer alıyor.
Ankara Barosu kadının yanında
Türkiye'nin ilk ve tek kadın Danışma Merkezi olan Ankara Barosu Kadın Danışma Merkezi, Kadın Hukuku Komisyonunda yer alan 43 gönüllü bayan avukattan oluşuyor. Öncelikli amaçlarını, her tür şiddete uğrayan ve kadın olmaları nedeniyle hal ve hukuk ihlalerine maruz kalan kadın mağdurlara,hukuki ve psikolojik danışmanlık vermek gerektiği takdirde bu mağdurları mahkemelerde savunmak olarak belirleyen dayanışma merkezi çalışanları bu yolla hem demoktarikleşmeye katkıda bulunmayı hem de hak arama özgürlüğünü bu imkana en az erişebilen bir kesim vatandaş için mümkün hale getirmeyi hedefliyorlar. 1998 yılında faaliyete geçen ve açılışından sonraki bir yıl içinde 300 kadının sorununa çözüm arayan merkeze Türkiye'nin hemen her şehrinden başvurular oluyor. Başvuru sebepleri arasında aile içi şiddet yüzde 60'lık bir oranla ilk sırada yer alıyor.
Boşanma ve nafaka davası hakkında bilgi almak için yapılan başvurular yüzde 20, psikolojik yardım almak isteyenler yüzde 10, adli yardım almak isteyenler yüzde 6 oranında sıralanıyor. Merkeze ulaşmak isteyen kadınlar (0 312) 311 51 15 no'lu telefondan Avukat Zuhah Şermet'e ulaşabilirler.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder